Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’nda kömür madenciliği tehdidine karşı uzun süredir devam eden direniş, mahkeme sürecine taşındı. Akbelen Ormanı’nı koruma mücadelesinde ön saflarda yer alan İkizköy Muhtarı Nejla Işık ve köy sakini Ahmet Tatar, “Ormanı İşgal Etme” suçlamasıyla yargılanıyor. Davanın ilk duruşması 12 Kasım’da Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal, duruşma öncesinde yaptığı ortak açıklamada Akbelen Ormanı'nın korunması mücadelesini desteklediklerini bir kez daha vurguladı. Çoğal, doğayı savunmanın bir hak olduğunu belirterek, "Toprağı, ormanı, havayı ve suyu korumak suç değil; bu, gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluğumuzdur. Akbelen Ormanı'nı korumaya çalışan İkizköy halkının yanında olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz," dedi.
"EKOSİSTEME VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ZARAR VERMEYE KARŞIYIZ"
Açıklamada, kömür madenciliği faaliyetlerinin Akbelen Ormanı'na geri dönüşü olmayan zararlar verebileceği uyarısında bulunuldu. Ormanın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmasının, bölgedeki ekosistem üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceği belirtilen açıklamada, biyolojik çeşitliliğin korunmasının da bu mücadelenin en temel unsurlarından biri olduğu ifade edildi.
TEMA Vakfı, İkizköy halkının Akbelen Ormanı’nı koruma mücadelesinin sadece yerel halkın yaşam alanlarını değil, aynı zamanda gelecekteki ekolojik dengenin sürdürülebilirliğini de hedeflediğini vurguladı. "Yaşam alanlarımızı, temiz havamızı, toprağımızı ve suyumuzu savunmak, bizlerin en temel hakkıdır. Bugün Akbelen Ormanı için verilen mücadele, yalnızca o bölgeyi savunmakla sınırlı değil; aynı zamanda çocuklarımıza yeşil, yaşanabilir bir ülke bırakma iradesidir,” denildi.
KÖMÜR MADENCİLİĞİNE KARŞI DİRENİŞ SÜRÜYOR
Akbelen Ormanı’nın kömür madenciliği için kesilmesine karşı bir araya gelen İkizköy halkı ve çevre savunucuları, sürecin başından beri çeşitli eylemlerle ormanı korumak için mücadele etti. Köylüler, kömür madenciliği faaliyetlerinin bölgedeki doğal yaşamı ve su kaynaklarını tehdit ettiğini dile getirerek, bu mücadelenin sadece Akbelen değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki doğal alanları koruma çabalarının bir parçası olduğuna dikkat çekiyor.
“TOPRAK VE ORMAN, YAŞAMIN VAZGEÇİLMEZ PARÇALARIDIR”
TEMA Vakfı temsilcisi Çoğal, Akbelen Ormanı’nın korunmasının geleceğe bırakılacak en değerli miraslardan biri olduğunu söyledi. Açıklamada, "Akbelen Ormanı’nı koruma mücadelesi, gelecek nesillere yaşanabilir bir doğa bırakmak, sağlıklı ve dengeli bir çevre sunmak için çok kıymetli bir örnektir. Bu ormanlar yalnızca ağaçlardan ibaret değil; bölgedeki insanlar için yaşam kaynağı, tüm Türkiye için ise ekosistemimizin vazgeçilmez parçalarıdır,” ifadelerine yer verildi.
Davaya ilişkin sosyal medyada da geniş destek ve farkındalık kampanyaları düzenlenirken, “#AkbelenHepimizinOrmanı” ve “#AkbeleneDokunma” gibi etiketler aracılığıyla kamuoyu bilgilendirilmeye devam ediliyor. TEMA Vakfı, Akbelen Ormanı ve diğer doğal alanların korunmasının yalnızca bugünü değil, gelecek nesillerin yaşamını da doğrudan etkileyeceğine dikkat çekerek, bu mücadelenin geniş bir dayanışma gerektirdiğini ifade etti.
Mert Hamarat