Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda düzenlenen konferans, Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Edirne Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Atilla Bayazıt’ın açılış konuşmasını yaptığı konferansa çok sayıda üretici katılım gösterdi.
“HAYVANCILIK SIRALAMASINDAKİ YERİMİZİ DAHA YUKARI TAŞIYABİLİRİZ!”
Edirne Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Atilla Bayazıt, Edirne’nin tarım ve hayvancılığı hakkında bazı istatistikler vererek başladığı konuşmasında, “İlimiz 314 bin 414 hektar verimli tarım arazisine sahip olup, Ülkemiz çeltik üretiminin yüzde 44’ünü karşılayarak 1’nci sırada, Ayçiçeği üretiminin yüzde 13’ünü karşılayarak 3’üncü sırada, Buğday üretiminin yüzde 3’ünü karşılayarak 10’uncu Sırada, Kanola üretiminin yüzde 9 unu karşılayarak 4’üncü sırada yer almaktadır. Büyükbaş hayvancılıkta, 156 bin 837 hayvan varlığı ile ülkemizde 40’ıncı Sırada, Küçükbaş hayvancılıkta ise, 348 bin 547 hayvan varlığı ile 48’inci sırada yer almaktayız. Özellikle hayvancılık sıralamasındaki yerimizin daha da yukarı taşınacağı bazı avantajlı yanlarımız da bulunmaktadır. Hayvancılık işletmelerimizin yem bitkileri ihtiyacını karşılayabilecek 102 bin 894 hektarlık sulanan tarım arazilerimizin varlığı ile 57 bin 226 hektarlık meralara sahip olmamız, Trakya Bölgesinin 27 Mayıs 2010 tarihinden bu yana şap hastalığından aşılı arilik statüsünde olması, İstanbul gibi büyük bir pazara yakın bulunması, ithalat ve ihracat yönünden Avrupa’ya açılan sınır şehri olmamızı avantajlı yanlarımızdan sayabiliriz.” dedi.
“TÜM VERİMLER, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÖL VERİMİNİN VARLIĞI İLE MÜMKÜN”
Bayazıt, döl veriminin süt sığırlarında ayrıcalıklı bir yeri olduğunu belirterek, “Bugünkü eğitimizin konularından biri olan döl veriminin, süt sığırlarında ayrıcalıklı bir yeri ve önemi vardır. Çünkü öteki tüm verimler (et,süt vb) sürdürülebilir bir döl veriminin varlığı ile mümkündür. Örneğin; yavru doğurmayan bir ineğin süt vermesi mümkün olamaz. Bir hayvancılık işletmesinde döl veriminin aksaması, en başta karlılığı olumsuz etkiler. Bilindiği gibi inekler ve düveler süt için yetiştirilirler. Ancak, süt üretiminin devamlılığı için; yavru veriminin de sürdürülebilir olması şarttır. Bakanlığımız 2018 yılını, ‘Hayvan Hastalıkları ile Mücadele ve Buzağı Ölüm Oranlarını Düşürme Yılı’ olarak ilan etmiş ve bu kapsamda birçok çalışma başlatmıştır. 2019 yılında da devam eden bu çalışmalardan en önemlisi; buzağı Ölümlerinde en büyük etkenlerden biri olan E.coli enfeksiyonlarıyla mücadele edilmesidir. Söz konusu enfeksiyon yeni doğan buzağılarda yüksek ateş, ishal ve ani ölümlere neden olmaktadır. Bu enfeksiyondan korunmak amacıyla doğumuna 2 ay kalan gebe hayvanlara E.coli aşısı uygulanmaktadır. İlimizde bugüne kadar E.coli aşısı ile toplam 11 bin 281 adet gebe hayvan aşılanmıştır.” ifadelerini kullandı.
“BUZAĞI ÖLÜM ORANLARI DÜŞTÜ”
Bayazıt, yapılan titiz çalışmalar sonucu buzağı ölümlerinin azaltıldığını dile getirerek, “İlimizde yetiştiricilerimizin bilinçli olması ve veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni ile teknikerlerinin aşı uygulamalarındaki titiz çalışmaları sayesinde, 2017 yılında yüzde 3 olan buzağı ölüm oranı; 2018 yılında yüzde 1,93’e düşmüştür. 2019 yılında bu rakam ilk üç ayda yüzde 1,71 civarında seyretmektedir. Bu oranı daha da düşürmek için çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam etmekteyiz. Diğer bir konumuz olan; suni tohumlamanın sığır yetiştiriciliğinde kullanılmasının çok sayıda nedeni ve faydası bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi sığırlarda genotipik ilerleme yani hayvan ıslahının suni tohumlama tekniği ve kaliteli donmuş boğa sperması kullanılarak en hızlı ve etkili biçimde sağlanabilmesidir. İlimizde suni tohumlama uygulamasındaki, başarı oranı ve uygulama sayısı her geçen gün artmaktadır. 2000’li yılların başında sadece 25-30 ekiple yılda 30 bin 000 adet hayvana suni tohumlama uygulana biliyorken, bugün 105 uygulayıcı ile 90 bin 438 adet boğa altı hayvan varlığımızın tamamına yakınına suni tohumlama uygulanmaktadır. İlimiz Hayvancılığını daha iyi bir duruma getirmek, hastalıklarla mücadele etmek ve buzağılarımızın ölüm oranlarını en alt seviyeye getirmek için çalışmalarımız devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz