Konuyla ilgili açıklama ise şöyle; "Türkiye'de farklı bölgelerde çok sayıda kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaktadır. Gerekçe olarak; çarpık kentleşme, altyapı yetersizlikleri, ulaşım sorunlarının çözümü, yeni sosyal donatılar yapılması olarak gösterilmektedir. Gerçek anlamda doğru bir şekilde yürütülmediğinde bireyler için hak kayıplarına, hukuki sorunları ve sosyal sorunları beraberinde getirmektedir.
Kentsel dönüşüm bir anlamda ihtiyaçtan da kaynaklanmaktadır. Önemli olan konu iyi analiz edilmeli. Rant aracı olmaktan çıkarılmalıdır. En gerçekçi çözümü bulmak gerekir. Türkiye'de Kentsel dönüşüm, rant aracı haline gelmiş, yeni zenginler yaratılmaktadır. Kentsel dönüşüm yerinde dönüşüm olmalıdır. Ülkemizde kentsel dönüşümün ilk kurbanları Romanlardır. İstanbul Sulukule'de başlayan kentsel dönüşüm, Romanları yerinden etmiş, yeni sosyal yaralar açmasına, var olan yaşam kültürünü yok etmiştir. Halen de bu projelerle Romanlar bir anlamda sürgün edilmektedir. Büyük sermaye gurupları kasalarına para doldururken, Romanlar çile ve çaresizliği ile yaşama tutunmaya çalışıyor.
2012 yılında 6036 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanun, kentsel dönüşümdeki birçok yanlış uygulamalar özellikle Roman vatandaşların yoğun olarak yaşadığı yerleşim alanlarını talana çevirmiş, sokakta bırakmıştır. Romanların yaşadığı alanların çoğu afet riski taşımamasına Aresbet rağmen evleri yıkıldı. Bazı belediyeler farklı uygulamalar yaparak zorla evlerini terk etmelerini sağlıyor.
Yasada her ne kadar riskli alan ibaresi olsa da risk alanında bulunmayan yerleşim alanları yıkılıyor. Çoğunluğunun yasal bir tapusu olmaması, hukuki anlamda hak arama metotlarını bilmeyen Romanlar mağdur edildi. Romanların anayasal hakkı olan barınma hakkı ellerinden alındı.
Napolyon Bonapart demiş: para para para.Kentsel dönüşümün ruhu da para. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bir açıklamasında kentsel dönüşümü savunarak bunun bir rant ekonomisi olduğu şeklinde bir açıklaması olmuştur. Bir anlamda Türk ekonomisi inşaat sektörü ile ayakta kalmaya devam ediyor. Bizde bu ekonomik sistemin içinde sıkışıp kalıyoruz.
2013 Yılında Edirne'de derneğimiz, Edirne Kent Konseyi ve İstanbul TMMOB ile birlikte kentsel dönüşümü tartışmaya açmıştık. O günlerde Menzilahir Mahallesi gündem de idi. Şimdilerde Edirne'de üç mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm projesi uygulanacak. Umarız kimse Romanların düştüğü mağduriyetlere düşmez! "
Emre SEDEF
07 Şubat 2018 Çarşamba 10:21