Edirne Kent Konseyi son günlerde kamuoyunda 'Kent Konseyi nedir?' ve 'Gerektiği kadar muhalif değil mi?' şeklindeki eleştirilere cevap vermek amacıyla basın toplantısı düzenledi. EKK'dan İsmail Demiray ve Arif Kuday'ın da yer aldığı toplantıda konuşan EKK Yürütme Kurulu Başkanı Ziya Gökerküçük, son günlerde Edirne Kent Konseyi'ni haberlere ve köşe yazılarına taşıyan gazetecilere teşekkür ederek, “Edirne'mizde eleştirel düşünce var, biz buna inanıyoruz. Ama eleştirel düşünebilenlerin bir araya gelip hiçbir çıkar aramadan, bağımsız bir şekilde kente katkı sunma, gönüllü olma arayışları yok.” dedi.
“ÖRGÜTLEYEMİYORSAK BİZLERİN DE EKSİĞİ VARDIR”
Gökerküçük yapmış olduğu açıklamada, “Kasım ayı toplantısında kentin sivil toplum örgütlerine adeta bir eğitim toplantısı yapmaya çalıştık ama çoğu katılmadı. Belediyeden de kimse gelmemişti. Oysa toplantıda bir kez daha gördük ki belediye, muhtarlık, valilik birimleri, il genel meclisi gibi yerel birimler aldıkları kararları uygulamaya sokmadan önce tüm kentlilerle tartışmak zorundadır. Mevzuat böyle. Biz kentliler bunu bildiğimizde, bilmek yetmez bu bilgi üzerinden talep ettiğimizde yetkililer mevzuata uyacaklardır. Kent Konseyi işte bu bilgi ve bilinci kentlilere aşılamaya çalışmaktadır aslında. Edirne'mizde eleştirel düşünce var, biz buna inanıyoruz. Ama eleştirel düşünebilenlerin bir araya gelip hiçbir çıkar aramadan, bağımsız bir şekilde kente katkı sunma, gönüllü olma arayışları yok. Aslında Kent Konseyleri tam da bunun için vardır. Bu arkadaşlarımızı, dostlarımızı Kent Konseyi olarak örgütleyemiyor isek elbette bu arkadaşlarımız Aresbet kadar bizlerin de eksiği vardır.” dedi.
“KENT KONSEYLERİ, BİR HARMAN YERİ”
Kent Konseylerinin her görüşün bir arada bulunabildiği bir harman yeri olduğunu söyleyerek, “Örneğin; güvenlik içinde yaşama hakkımız var. Kirletilmemiş sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız var. Ekonomik yaşama katılma veya konut hakkımız var. Dolaşım hakkımız var ki biz tam da bunu talep ediyoruz yıllardır. Toplu taşım, özel arabalar, yayalar ve bisikletliler gibi tüm yol kullanıcıları arasında, birbirinin hareket kabiliyetini ve dolaşım özgürlüğünü kısıtlamayan uyumlu bir düzenin sağlanması. Sağlık, spor ve dinlence, kültürler arası kaynaşmasının sağlanması, kaliteli mimari ve fiziksel çevre hakkımız var. En önemli katılım hakkımız var. Yerel idareler yaşama, çalışma, seyahat işlevleri ve sosyal aktiviteleri olabildiğince birbiriyle ilintili olmasının sağlanmakla yükümlü, bunu talep etmek hakkımız. Erişilebilir, kapsamlı, kaliteli mal ve hizmet sunumunun yerel yönetim, özel sektör ya da her ikisinin ortaklığıyla sağlanmasını talep etme hakkımız da var. İşin özü; Kent Konseyleri kentteki hemşerilik ve kentlilik bilincini korumak ve geliştirmenin kurumudur. Merkezi ve yerel iktidarlar siyasi partilerden oluştuğu için siyasidirler. Ama kent konseylerinin siyaseti kent çıkarlarıdır. Her görüşün bir arada bulunabildiği bir harman yeridir.” ifadelerini kullandı.
“BİZİ KENTLİLER DUYDUĞUNDA, YETKİLİLER DE DUYACAKTIR”
Gökerküçük, 2017 yılında yaptıkları işleri anlatmasının yanı sıra yapamadıkları işler için de öz eleştiri yaparak, “2017 yılı içerisinde Kent Konseyi olarak gündeme getirdiğimiz konular, barınak ve kent içindeki hayvanlar, atıkların vahşi depolamaya taşınmaması sonrasında oluşacak durum, kent belleği oluşumui kent tarımının durumu, çocuklarımızın bisiklet yollarının talebi, yerel yönetime katılım gibi kentli hakları ve kent sorunlarını kapsıyor. Kent Konseyi olarak güçlü bir duruşu sağlayamadığımızdan dolayı engelleyemediğimiz bizce kötü işler de var. Örneğin; Meriç Nehri'nin kanal olması, Üniversite ile kent arasındaki tarımsal araziye yapılan TOKİ konutları, devamında hastane inşaatı ve artık arkası gelecek olan yapılar. Bisikletle ulaşım için yatırım yapılmasını da sağlayamadık. Duyan var mı? Bizi kentliler duyduğunda ve arttığımızda yetkililer de duyacaktır.” şeklinde konuştu.
Emre SEDEF
26 Aralık 2017 Salı 10:06