Konu hakkında açıklama yapan Ay,” Ben küçük yaşımdan bu yana Kırkpınar’a gittim ve güreşleri seyrettim. Dile kolay 70 yıldan bu yana Kırkpınar güreşlerini izliyorum. Bu konuda sayısız anılarım var. Günü geldiğinde Kırkpınar’a gitmek düğün, bayramımız olan bu spor etkinliğini izlemek halkın en büyük keyfiydi. Şimdi o keyif ne yazık ki yok. Kırkpınar mı değişti Edirnelinin anlayışı mı değişti belli değil” dedi
TEK DÜŞÜNCEMİZ KÂR OLMAMALI
Kırkpınar geldiğinde Edirne esnafının tek düşüncesi olduğuna değinen Ay, “Esnaflarımız Kırkpınar gelsin de para kazanayım anlayışında. Aslında esnaflarımız Kırkpınar gelsin de ben bu bölgemizin en önemli spor organizasyonuna nasıl yardımcı olayım Kırkpınar daha rahat ve güzel olsun anlayışımız yok. Bu durum uzun süredir devam ederken. Bakıyorum bu konuda esnaflarımızda hareket ve Kırkpınar’a katkı yapacak bir gelişme yok. Ben uzun süredir Kırkpınar geldiğinde işyeri vitrinimin bir yerinde Kırkpınar köşesi yapıyorum. Buraya Kırkpınar ürünlerinden bazılarını koyuyorum. Ben buradan esnaf arkadaşlarımıza çağrıda bulunuyorum.hepiniz küçük de olsa işyerinizde bir Kırkpınar köşesi yapınız.Edirne’ye gelen misafirler bunu gördüğü zaman Edirne’nin Kırkpınar’ı herkesin sahiplendiğini görür bu durum karşısında belki de işyerine girerek alışveriş dahi yapar: Onun için insaflarımız ben Kırkpınar’dan ne alırım anlayışı yerine Kırkpınar’a ne katkı yaparım anlayışında olmalı.” dedi
KIRKPIRAN MÜZİĞİNİ ANCAK EDİRNELİ MİZİSYENLER ÇALAR
Kırkpınar alanında davul zurnacıların çaldığı müziği Edirneli müzisyenlerin haricinde hiç kimsenin çalamadığını belirten Ay; “Trakya Üniversitesi bu müziği notalamaya aldı.Bu notalama ile dahi bu müzik ortaya çıkmadı.Bu bölgemiz sanatçılarına has yürekten ve doğuştan gelen bir başarı. Bu insanlarımızın genlerinde bu müzik var. Geçen yıl Tokat ilinden bana bir telefon geldi.Bir meslektaşım arıyordu. Beni tebrik etti. Kırkpınar mezbahası nedeniyle yazdığım “Davulun sesi” yazımı beğenmiş. O yazımda konu şuydu: Günümüzdeki davulların sesi iyi değil.Davul sesinin dışarıdan hoş geldiği söylenir. Fakat, şimdiki davullar tokmak vurulduğunda cız diye bir ses çıkarıyor, kaplama tamamı plastikten yapılıyor. Asıl davullar deriden yapılır. Deri pahalı olduğundan veya daha çabuk patladığı için onun yerine plastikten yapıyorlar. Davullar için kullanılan kuzu ve koyun derisini bulmak zor üstelik çok pahalı.Onun için davullara naylon takılıyor.dikkat edildiğinde çalanlar davulun üzerene bir bez gerer. Bu sesin farklı çıkmasın diye yapılır. Ben bunu gündeme getirdiğim için meslektaşımın hoşuna gitmiş.” Dedi
Fikri Yalın
Kırkpınar güreşlerini izlemek için Edirne’ye gelip