Edirne Emlak Müşavirleri Derneği (EDEMDER) 2. Başkanı Ömer Kutlu, emlak piyasasında yaşanan hızlı artışı ve bu artışın yaşamdaki etkilerini değerlendirdi.
Kutlu, gazetemize yaptığı açıklamada dünyada ve ülkemizde meydana gelen ve tüm sektörleri etkilediği gibi emlak sektörünü de olumsuz etkileyen pandemi döneminden bugüne kadar kentte emlak piyasasının tamamen durduğunu ifade ederek, şunlara yer verdi:
"Emlak değerlerindeki artış hızı, toplumun gelirlerindeki ve satın alma gücündeki artış hızının çok üstünde olmuştur. Hayata yeni atılan, yeni evlenecek olan ya da evlenen çiftlerimizin herhangi bir mülk ya da ev sahibi olmayı hayal etmeleri bile bugün mümkün değildir.
GENÇLERDE UMUTSUZLUĞA SEBEP OLUYOR
Bu durum özellikle gençlerde umutsuzluğa sebep olmaktadır. Avrupa birliği ülkelerinin bir bir açıkladığı nitelikli göçmen kabul kriterleri, ülkemizin sınırlı imkanlarıyla yetiştirdiği gençlerimize cazip gelmekte, Avrupa ülkelerini bilgi ve görgülerini artırmak için turistik amaçla gezilecek yerler olarak görmeleri gerekirken, hızla yaşanacak alternatif yerler olarak görmelerine sebep olmaktadır. Bu durum ülkemiz için çok vahim ve sürdürülebilir değildir. Maalesef genç nüfusumuzla övündüğümüz bu günlerde, gençlerimizden yoksun kalmak gerçeğiyle karşı karşıyayız. Her ne olursa olsun, ülkemiz insanının ve özellikle gençlerimizin ülke içindeki umutlarını artırmalı, gelecek kaygılarını ortadan kaldırmalı, yaşamsal ihtiyaçlarına erişimlerinin gelirleriyle mütenasip olmasının sağlanması gerekmektedir.
MÜLK SAHİPLERİNE MAKUL OLUN ÖNERİSİ
Siyasi erk sahiplerinin yapmaya çalıştığı ve yapacağı birçok işlerin yanında biz Edirne’de yaşayanlar olarak da hem mülk satışlarında hem de kiralamalarında fiyatlandırmada makul olmamız gerektiği kanısındayım. Kendimizin kiralamayacağı, satın almayacağı rakamları talep etmemiz hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, suni fiyat artışlarına sebebiyet vermektedir.
Barınma en temel insan ihtiyaçlarından biridir. Özellikle maaş ve ücretle çalışan (dar gelirlilerin) ailelerinden herhangi bir destek olmaması halinde, elde ettikleri gelirlerle mülk edinmeleri, edinecekleri mülke ödeyecekleri bedel bir insan ömrüne sığmayacak zamanlara uzamaktadır. Bu durum toplumda umutsuzluk ve mutsuzluk yaratmaktadır. Sektörümüz bu nedenle tabiri caiz ise can çekişmektedir.
Ticaretin durma noktasına gelmesinin olumsuz etkilerinin yanında, sektörümüzün olmazsa olmaz giderlerinin de (personel, kira, vergi, araç, sarf malzemesi, iletişim, ulaşım vs.) aşırı artması kriz boyutuna ulaşmıştır. Ben şahsım olarak çoğu zaman ofisimi açmamaktayım. Birçok meslektaşımın da aynı durumda olduğunu biliyorum. Bizler de bu işimizden geçim sağlamaktayız.
İvedilikle tüm ülkemizde olması gerektiği gibi şehrimizde de konut üretimleri artırılmalı, fiyatların makul olması sağlanmalı ve kredi kullanma imkânı makul oranlarla geniş kapsamlı ve ihtiyaç sahipleri için erişilebilir hale getirilmelidir. Potansiyel müşterilerimiz olan halkımızın alım gücü hızla yükseltilerek, enflasyon düşürülmelidir."
Yavuz Göktaş
