Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş yüz yüze eğitim öğretim dönemi öncesi basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında yönetme sorumluluğu taşıyanlara seslenen İriş, “Artık lütfen kabul edin. Mevcut eğitim düzeni sınıfta kalmıştır” şeklinde konuştu.
Yeni eğitim öğretim yılı için günlerin kaldığını ifade eden İriş, “Bir eğitim, öğretim yılına daha giriyoruz. İlk, orta ve liseye giden öğrencilerimiz 20 milyon civarında. Üniversite öğrencileriyle beraber bu sayı 25 milyonu aşıyor. Yani nüfusumuzun üçte birine yakın bir ölümü okullara başlıyor. Bu vesile ile öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve tüm eğitim camiamıza hayırlı ve başarılı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyoruz. Öğrenciler kadar heyecan taşıyan bütün velilerimize de hayırlı olmasını diliyoruz.
Dünyada ve ülkemizde; hayatımızın tamamında olduğu gibi eğitim camiasında da zor bir dönem geçirildi. İki yıla yakın zamandan beri okullarımız büyük ölçüde kapalı kaldı. Herkes gibi öğrencilerimiz de hayatlarında kısıtlamalara maruz kaldılar. Şimdi inşallah yüz yüze eğitim başlayacak. Başlangıç aşamasında bazı intibak sorunları yaşanabilir. Ancak elbirliği ile bunların da aşılacağına inanıyoruz” dedi.
Eğitimin, gerek fert gerekse milletler hayatında müstesna bir yeri olduğuna inandıklarını ifade eden İriş, bireylerin dolayısıyla toplumların, aldıkları eğitim oranında yaşamlarının da kalitesinin artacağını dile getirdi.
19 yıldır eğitim ve öğretimde, kültürde arzu edinilen ilerlemenin sağlanamadığını da sözlerine ekleyen İriş, şunları söyledi:
“Genç bir nüfusa sahibiz ama medeniyet tasavvurumuzu layıkıyla hayata geçiremiyoruz. Medyamız en modern alt yapıya sahip ama bizim sesimizi yansıtmıyor. Ülkemizde, geçmişten bugüne uygulanan eğitim öğretim sistemi; çocuklarımıza, sadece maddi bilgi yükleme üzerine kuruludur.
Dünyadaki hâkim fikrî anlayışın ve fiilî düzenin, sadece ardından giderek, kendimize çok daha iyi bir medeniyet inşa edemeyeceğimize inanıyorum.'
Bu toplantıyı Saadet Partisi olarak yapıyoruz. Tabi ki kendi görüşlerimizi halkımıza sunuyoruz. Ancak yukarıdaki tespitlerin Sayın Cumhurbaşkanı’na ait olduğunu da ifade etmem gerekir. (İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni – 19.10.2020)
19 YILDAN BERİ, İKTİDARDA OLUP HALA TESPİTLERLE MEŞGUL OLACAKSAK, ÇÖZÜMLER NE OLACAK
Yukarıdaki tespitlere katılıyoruz. Ama çözümlerin de iktidarın omuzlarında olduğunu herkes gibi biz de biliyoruz. 19 yıldan beri, iktidarda olup hala tespitlerle meşgul olacaksak, çözümler ne olacak? İşleri kim yapacak? Eğitimi konuşurken, aile, sosyal çevre (arkadaş, akraba, mahalle, iş vs ortamları), medya ve okul olmak üzere dört önemli unsur ele alınmalı. Bu unsurlar; iyinin, güzelin, faydalının ve adil olanın gerçekleşip yaşanmasına katkı sağlıyorsa, görevlerini yapmış olurlar. Milletimize ve ülkemize en hayırlı hizmeti sunmuş olurlar. Aile; güzel ahlaklı bir insan olarak yetiştirirse, aile görevini yapmış olur. Ülkemize en hayırlı hizmeti yapmış olur.
Sosyal çevre çok önemli ve yaşadığımız tüm ortamların kötülüklerden arındırılması, milli bir hedef haline getirilmeli. Medya/ sosyal medya; insan eğitimine en büyük etkiyi yapan unsurlardan biridir. Islah edici, iyiliği teşvik edici bir hal taşıyorsa ne güzel. Vurmayı, kırmayı, dedikoduyu, israfı, ifsadı değil.! Yani milletimizin sesini yansıtmalı. Okuldaki eğitimi de fiziksel ortamlar, öğretmen ve müfredat olmak üzere üç başlık altında inceleyebiliriz.Fiziksel ortamlar; bina, araç, gereç ve benzeri imkanların tabii ki eğitim kalitesine etkileri tartışılmaz. Ama binanın da her şey olmadığını bilmeliyiz. Öğretmen; eğitimin temel direğidir. Müfredat; taklitçi ve ezberci eğitim sistemleri bizi ileri götürmez. Heyecan vermeyen, iyiliğe sevk etmeyen bir eğitim düzeninden fayda gelmez. Bundan dolayı kanaatimizce ülkemizin en önemli kanayan yarası eğitim konusudur.
Öğrenimin temeli, evlatlarımıza mutlaka tarihimizi, imanımızı, kimliğimizi ve ruh kökümüzü tanıtmaya dayanmalı. 50 yıldır önce ahlak ve maneviyat diye haykırıyor, öneminin anlaşılması için çırpınıyoruz. Derdimiz topyekûn milletçe ayağa kalkma davasıdır. Bu davada da eğitim en önemli konudur.
İKTİDAR EĞİTİMDE SINIFTA KALMIŞTIR
Yönetme sorumluluğu taşıyanlara sesleniyoruz; Artık lütfen kabul edin. Mevcut eğitim düzeni sınıfta kalmıştır, iflas etmiştir. Artık kendi özümüze, kendi değerlerimize dönmenin zamanı geldi, geçiyor. İyi insan yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Müfredat, üretim ve katma değer sağlamalı. Binayı değil, insanı öncelemeli. Haksız rekabeti değil, fazileti öncelemeli. Sömürüyü değil, paylaşmayı öncelemeli. Menfaati değil, fedakârlığı esas almalı. Çevresini ve dünyayı tanıyan örnek nesiller yetiştirmek eğitimin ana gayelerinden olmalı.
Ülkemizin ekonomik gücü; bağımsızlığımızın en önemli unsurlarından biridir. Gençlerimizi bu şuurda yetiştirmek, gayemiz olmalı. Ülkemizin ekonomik gücünün de üretimin gücünden geleceğini iyi bilen, gençler yetiştirmek gayemiz olmalı. Üretimin de ancak, ehliyetli, liyakatli, basiretli idarecilerin yönetimleriyle gerçekleşebileceğini bilen, gençler yetiştirmek gayemiz olmalı. Ülkemizi ancak bu vasıfları kazanmış bir gençlik ayağa kaldırır. Eğitim bunun için vardır. Bu hedefler için vardır. Yeni eğitim-öğretim yılımız tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve milletimize hayırlı olsun.”
Yavuz Göktaş