Başkan Zobar yaptığı açıklamada, "Belediyelerin açtığı kreşler, sadece çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda gelişimini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kadınların sosyal hayata ve iş yaşamına katılımına da önemli katkılar sunar. Bu kreşlerin kapatılması, hem çocukların eğitim hakkına hem de kadınların toplumsal eşitlik mücadelesine vurulan bir darbedir" dedi.
Zobar, belediye kreşlerinde uygulanan programların hukuka uygun olduğunu ve bu kreşlerin kapatılmasının eğitim hakkını zedelediğini ifade etti. "Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği" kapsamında sunulan gerekçelerin geçersiz olduğunu belirten Zobar, "Belediyeler tarafından sağlanan bu düşük maliyetli ve nitelikli hizmetler, özel kreşlerin yüksek maliyetlerini karşılayamayan dar gelirli aileler için hayati öneme sahiptir. Çocuklarımızın eğitim hakkını siyasi hesaplara kurban edemeyiz" diye konuştu.
Eğitim-İş, kreşlerin kapatılmasının özellikle kadınları hedef alan bir karar olduğunu savunarak, bu adımın kadınları yeniden ev içine hapsetmeyi ve toplumsal hayattan uzaklaştırmayı amaçladığını öne sürdü. Başkan Zobar, "Kreş hakkı, uzun mücadelelerle kazanılmıştır ve toplumsal ilerleme için vazgeçilmezdir. Kadınların iş gücüne katılımını engelleyen bu karar, toplumsal cinsiyet eşitliğine büyük bir darbedir" ifadelerini kullandı.
Eğitim-İş, kararı yalnızca eğitim hakkına değil, halkın iradesine yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi. Zobar, "Yerel seçimle göreve gelen belediyelerin dar gelirli yurttaşlara sunduğu sosyal hizmetlerin engellenmesi, siyasi rövanşist bir yaklaşımdır. Seçim dönemlerinde 'Her mahalleye kreş açacağız' vaadinde bulunanların, bugün belediye kreşlerini kapatmaya çalışması halkın ihtiyaçlarını değil, siyasi çıkarları öncelediklerini göstermektedir" dedi.
Eğitim-İş Sendikası Başkanı Nedim Zobar, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
"Hiçbir çocuk siyasi hesapların bedelini ödememelidir. Eğitim-İş olarak, bu yanlış kararın geri çekilmesi ve çocukların geleceğine yatırım yapılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitim, bir ayrıcalık değil, temel bir haktır. Çocuklarımızın eğitimi, siyasi hesaplara kurban edilemeyecek kadar değerlidir."
Eğitim-İş, bu sürecin takipçisi olacağını ve çocukların geleceğini korumak adına gereken adımları atmaya devam edeceğini duyurdu.
Gözde Kabasakal