Raffard, özellikle Edirne'ye gelerek ciğer yememenin imkansız olduğunu belirterek, öğrencilerine de bu lezzeti anlatacağını dile getirdi. Sorbonne Üniversitesi'nde yüksek lisans yapmasının ardından aynı üniversitede doktorasını tamamlayan ve yolu Türkiye'ye düşen Raffard, kendisini 'yemek coğrafyacısı’ olarak tanımlıyor. Yeni başladıkları programda da buradan yola çıktıklarını söyleyen Raffard; “Coğrafya bölümü mezunuyum. Ama ben biraz özel bir coğrafyayı araştırıyorum. Benim araştırdığım yemek coğrafyası. Örnek vermek gerekirse Türkler neden tava ciğer yiyorlar ama Fransızlar başka kültüre ait yemek yiyorlar? Bunun gibi şeyleri anlatmaya çalışıyorum” dedi.
Edirne'ye gelip tava ciğer yemenin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Raffard; “Edirne'ye gelip de tava ciğerini yememek imkansızdı. Çok duyduğum bir yiyecekti. İzmir'de birkaç yıl kaldım o zamanlar hep duyuyordum ama yiyememiştim. Bugün Edirne ve tava ciğer için buradayım” diye konuştu.
Raffard'a ev sahipliği yapan Ciğerci Bahri Dinar da Raffard'ın kendi alanında çok meraklı ve araştırmacı olduğunu söyleyerek; “Edirne zaten son yıllarda yurtdışından gelen renkli kişiliklerle tanışmaya başladı. En son Rus Gurme gelmişti. Bugün de Pierre geldi. Yeni açılacak bir televizyon programı için çekimlere başladılar. Pierre zaten kendi dalında çok meraklı ve araştırmacı birisi, aynı zamanda bir gastronomi uzmanı. Bugün burada da tava ciğerini anlatacağız. Kendisi şu anda aslında pek bilmiyor tava ciğerini. Biraz sonra tadını aldıktan sonra tam bir profesyonel olacak. Kendisi öğrencilerine de anlatacağını söyledi, inşallah bir gün Paris'te tava ciğer yapma olasılığımız da yüksek” dedi.