Toplam 28 ailenin yaşadığı evler Valilik kararı ile Özel İdare Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından yıkıldı. Evlerde yaşayanlar, şehir hayatından uzakta yaşamanın kendilerine çok görüldüğünü söyledi. Kooperaf üyelerinden Ali Akkaya, burada yaşayanlar adına açıklama yaptı.
Akkaya, betonlaşmadan uzakta doğada yaşamalarının hiç bir sıkıntı yaratmadığını belirterek, Vali Yunus Sezer'e seslendi. Akkaya "doğal afetlerde, pandemi ve depremlerde bizleri ağır bedeller ödemek zorunda bırakan, imkanlarımız doğrultusunda yasaları çiğnemeden karayolları kurallarına tab olarak nitelendirilen O2 belgeli ruhsatlı karavanlara sahip olan yüzlerce mağdur vatandaş olarak Edirne Özel İdare yetkililerine ve eski AFAD başkanı Edirne valimiz Yunus Sezer’e ve devletimizin her kademesine seslenerek ; betonlaşan sıkışık şehirlerden, trafikten ve egzoz solumaktan, afetlerde sıkışık şehirlerde yerle yeksan olmaktan, doğaya, ormana ve yeşil kokusuna, kültürlerimizi yaşatan köy yerlisi vatandaşlarımızla kaynaşmaya ve istihdam oluşturmaya, şehir kalabalığından uzaklaşmaya, çocuklarımıza toprak ve doğa sevgisini aşılamaya, fidan dikmeyi öğretmeye, köylerimizi onarmaya, toprağımızı ekmeye, hayvancılığı ve tarımı sevmeye ve sevdirmeye, köy yerlisi vatandaşlarımıza varlığımızla destek vermeye çağırıyoruz" dedi.
Keşan'da kooperatif arazilerimizin bulunduğu köylerdeki vatandaşlarımızın yaptıklarımıza, kattıklarımıza ve kendilerine karşı memnuniyet içeren yazılı ve imzalı beyanları olduğunu belirten Akkaya, bu evleri kiraya verme gibi bir amaçta taşımadığıklarını ifade ederken, "Kooperatif arazilerimizde T.C vatandaşları ailelerimizle beraber herhangi bir kiralama durumunun asla söz konusu değildir. Olası deprem veya afet durumunda devletimizi daha büyük bir yüke koymadan büyük emeklerle, vergilerimizi ödeyerek, istihdam sağlayarak kurduğumuz alternatif yaşam bahçelerimizin üzerinde bulunan tekerlekli, alt ve üst belgeli O2 belgeli, ruhsatlı karavanlarımızdaki yaşam hakkımızın elimizden alınmaya çalışılmamasın" diye konuştu.
"BİZİM YAPTIKLARIMIZ YASAL"
Karavan sektöründen ekmek yiyen yüzlerce iş veren ve binlerce işçilerimizin mağduriyetleri ve endişelerini ortadan kaldırmak adına yeni kurdukları TARGEV dernekleri olarak yatay mimariye geçişi en hızlı ve en ulaşılabilir şekilde taşınabilir ve yürütülebilir olan O2 belgeli ruhsatlı karavanlarımızla arazi bütünlüğünü bozmadığını kaydeden Ali Akkaya şöyle devam etti:
"O2 belgeli, ruhsatlı ve römorklu mobil evlerimizi konumlandırmamıza engel olunmamasını devletimizden ve valiliğimizden talep ediyoruz. Valimiz Yunus Sezer’in ve devletimizin her kademesinin göz önünde bulundurmasını, olası bir afet durumunda arazilerimizde binlerce insanı ağırlayabileceğimiz gerçeğini bilmelerini istiyoruz. Amerika ve Avrupa ülkelerinde başta olmak üzere dünyanın her yerinde karavan yaşamına ciddi imkan ve teşviklerin sağlandığını, ülke ekonomisine ciddi anlamda fayda sağlayan bir sektörün yok edilmemesine, binlerce insanın borsada, dövizde ve faizdeki paralarını deprem korkusu ve toprak özlemi ile yeşile, doğaya, köy yaşamına yönelttiğini belirtmek isteriz. Sektörü pervasızca sadece maddi çıkarları doğrultusunda kullananları, lüks bir yaşam alanı oluşturmak isteyenleri öne sürerek ciddi bir kitleyi umutsuzluğa, işsizliğe ve betona mahkum etmemenizi başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm devlet departmanlarımızdan talep ediyoruz"
Bülent Sarıçiçek
