Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 18 Kasım 2024 tarihinde belediyelere gönderilen bir yazı ile, belediyelerin açtığı okul öncesi eğitim kurumlarının yetkisizlik gerekçesiyle kapatılacağı duyuruldu. Karar, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Tepkilerin odağında, bu adımın ailelerin çocuklarını uygun maliyetle eğitim almaktan mahrum bırakacağı endişesi vardı.
Edirne’deki Öğrenci Veli Derneği Şubesi de bu karara ilişkin sert bir açıklama yaptı. Dernek adına konuşan Kezban Demir, söz konusu girişimin yalnızca çocukların eğitim hakkını değil, aynı zamanda kadın istihdamını ve toplumsal eşitliği de olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Kezban Demir, açıklamasında okul öncesi eğitimin, çocukların zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimi için kritik bir dönemi kapsadığını belirtti. Demir, bu kurumların kapatılmasının asıl nedeninin, eğitim sektöründe özel kurumları ve dini yapılara bağlı kuruluşları destekleme çabası olduğunu savundu:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat, cemaat ve vakıflarla yaptığı protokoller ortadayken, belediyelerin kamusal hizmet olarak sunduğu kreşlerin kapatılması çelişki yaratıyor. Özel öğretim genel müdürünün, özel kreş sahiplerine belediye kreşlerinin kapatılacağına dair yaptığı açıklamalar, bu kararı ideolojik ve ekonomik çıkarlar temelinde alınmış bir hamle olarak gösteriyor.”
Dernek açıklamasında, Türkiye’deki okul öncesi eğitim oranlarının OECD ortalamasının oldukça gerisinde kaldığına da dikkat çekildi. Verilere göre, 3-5 yaş grubundaki çocukların yalnızca yüzde 44,88’i kamusal okul öncesi eğitim kurumlarından faydalanabiliyor. Yoksul ailelerin çocukları için bu oran çok daha düşük seviyede.
Kezban Demir, eğitimin özelleştirilmesiyle birlikte okul öncesi eğitimde yaşanan eşitsizliklerin daha da belirgin hale geldiğini ifade etti:
“Ülkemizde, varlıklı ailelerin çocukları genellikle özel okullara devam ederken, yoksul ailelerin çocukları doğrudan ilkokula başlıyor. Okul öncesi eğitime erişimde sosyoekonomik eşitsizlikler büyüyor. Oysa bu dönem, çocukların eğitim hayatlarına hazırlanması açısından kritik bir süreçtir.”
Dernek, okul öncesi eğitimin devlet tarafından parasız ve zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savundu. Açıklamada, özellikle Diyanet’e bağlı 4-6 yaş Kuran kurslarına ücretsiz kayıt yapılırken, kamusal okul öncesi eğitimin paralı olmasının çocuklar arasında ayrımcılık yarattığı vurgulandı.
Demir, “Eğitim, alınıp satılamaz bir haktır. Tarikatlara, özel kurumlara ve Diyanet’e aktarılan kaynaklar, kamusal eğitim için kullanılmalıdır. Laik, bilimsel ve karma eğitimin vazgeçilmez olduğu bir anlayışla, tüm çocuklar için fırsat eşitliği sağlanmalıdır,” dedi.
Açıklamada ayrıca, okul öncesi eğitimin yalnızca çocuklar için değil, kadınlar için de önemli olduğuna dikkat çekildi. “Kadınların iş yaşamına katılımı ve çocukların üstün yararı için okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması bir zorunluluktur,” ifadelerine yer verildi.
Edirne'deki veliler, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmaması için mücadeleye çağrılırken, kamuoyunun desteğiyle bu kararın geri çekilmesi için çalışmaların süreceği belirtildi.
Bülent Sarıçiçek