Çiftçi olarak morallerinin çok bozuk olduğunu, tüm ülkedeki çiftçilerin beklemediği bir fiyatın açıklandığını ve daha önce buğdayın maliyet tablosunu diğer odalarla birlikte bakanlığa sunmalarına rağmen, beklenen fiyatın verilmediğini ifade eden Arabacı, "bu konuda bakanlık bizimle aynı görüşte değildi. Ancak, üreticinin yaptığı masraflarla birlikte bu rakam bizi kurtarmaz" dedi.
"REZİVE EDİLİP YENİ FİYAT VERİLMELİ"
Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, ton başına açıklanan 9.250 TL nin maliyetleri kurtarmadığını, Tarım Bakanlığı'ndan bu fiyatın revize edilerek, yeniden bir fiyat belirlenmesini istediiklerini kaydetti. Arabacı, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
"Biliyorsunuz biz uzun zamandan beri bunu dile getirmiyorduk ve Tarım Bakanımıza bizzat hem kendi şahsım odana iletim hem de birçok oda başkanıma maliyet tablolarımızı bakanımız kendine bizzat iletti. Bunu 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nde söylemiştik. Bizim Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak her odada 755 tane odanın hepsinde birebir maliyet tablosu çalışması oluyor. Ve biz bu maliyet tablolarımızı genel merkeze gönderiyoruz. Genel merkezimiz de bunların ortalamasını alarak bakanlığımıza iletiyor. Bunların ortalamasını aldığımızda 10.87 kuruş olarak bu buğdayın aşağı yukarı aşağı yukarı 450 kilo verim üzerine hesapladığımızda bu buğdayın maliyet tablosu 10.87. Yani maalesef ki biz bunu Bakan Bey kendisine de ilettik. Gerçi Bakan Bey bizim maliyet tablomuzda mutabık olduğumuzu söyledi. Ama bizim gerçekten üreticimizin yapmış olduğu masraflar birebir bu şekilde. Yani bizim üreticimiz bugün mazotunu gübresini alırken Tarım krediden, Trakya Birlik'ten alıyor ve bunların faaliyet giderleri oluyor. Maalesef ki bunları da tabloya atmak zorundayız. Çünkü biz bunları hasat ettiğimizde çıkardığımız ürünle ödüyoruz. Yani şimdi bunları da işte faaliyet giderini maliyete koymayın şunu maliyete koymayın derseniz bu bir gerçek maliyet tablosu olmaz. Çünkü Türkiye'deki üreticinin en az yüzde 80'i Tarım kredi ve trakteplik ya da pancar kopartısı gibi birçok kopartıcıların bilgilerini şirketlerden dahil alsa veresiye alabiliyor. Şu an yüzfe80 teklama sürecimizin pek alabilecek gücü yok. Böyle bir tabloda 10.87 maliyet ortaya koyuyoruz. Açıklanan fiyat yani 9.250 artı 1.750 lirada prim. Yani bu da 11 lirayı buluyor. Bu bizim açıkladığımız maliyet fiyatı. Yani maliyet fiyatıyla buradan fiyatı böyle olursa ilk bu tablodada 45 gün sonra ödeme var. Bu da üreticimizin zaten üreticinin hasat dönemi gelmiş borcu var. Bankaya ya da başka yerlere borçlarını ödemek için ürünü satmak için uğraşıyor. Doğal olarak hiç para kazanamayacak aldığı parayı borcuna yatıracak ve yetmeyecek traktörünü, arabasını ve tarlasını satmak zorunda kalacak. O yüzden ben bu tarımın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir rakam oluştu. O yüzden bakanlığımızdan üreticiler olarak tarihimiz bunun tekrar fiyatının revize edilmesi. Revize edilerek tekrar üreticilerimizin en azından emeğinin karşılığını, maliyetinin karşılığını alabileceği bir fiyat oluşması. Tabi bunu oluştururken de bakanlığımızdan ekstra bir isteğimiz daha var.
"ZOR GÜNLER YAŞIYORUZ"
Bilmiyorsunuz ki bu 1 lira 75 kuruş yani sonunda bin 750 lira alacağımız prim geçtiğimiz yıl Ocak ayında ödenmişti ilk kısmı. Sonra faturaları geç teslim edenler de şu geçtiğimiz ay içerisinde geçtiğimiz günlerde aldı. Yani bu yıl bunun ben ürün fiyatıyla birlikte ödenmesini ve enflasyon karşısında o primin yok olmaması için, üreticilerimizin bundan faydalanması için bakanlığımızdan talep ediyorum. İnşallah bakanlığımız üreticilerimizin teslim duyacaktır. Çünkü gerçekten zor günler yaşıyor üreticilerimiz. Bunların girebilmesi, mağduriyetin girebilmesi ve bakanlığımızın üreticilerimizin yanımızda olduğunu göstermesi için fiyatları revize edip tekrar bir üreticilerimizin mutlu edecek fiyat bekliyoruz"
Bülent Sarıçiçek
