ADD, sürecin hukuka aykırı bir şekilde sonuçlanmasının kabul edilemeyeceğini belirterek şunları kaydetti:
"Cumhuriyetimizin nitelikleri, Anayasa’nın 2. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Teğmen evlatlarımızın Atatürk’e bağlılık ifadeleri, ifade özgürlüğü kapsamında anayasal güvence altındadır. Ayrıca 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nda belirtilen ‘TSK’dan ayırma cezası’ gerektiren hallerin bu davranışla bağdaşmadığı açıktır."
HUKUKİ VE TOPLUMSAL TEPKİLER BÜYÜYOR
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran olay, hukuki bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Hukukçular, genç subayların davranışlarının disiplin suçu olarak değerlendirilmesinin, yasal ve anayasal düzenlemelere aykırı olduğunu savunuyor.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yanı sıra, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve milletvekilleri de tepkilerini dile getirerek sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu. ADD’nin açıklaması şu ifadelerle son buldu:
"Yeni mezun teğmenlerimiz, Türk Milletinin bağımsızlığı ve Cumhuriyet değerleri için ant içmiştir. Bu durumun bir disiplin cezası konusu yapılması Türk hukukuna, adalete ve vicdana aykırıdır."
NE OLMUŞTU?
30 Ağustos 2024 tarihinde Kara Harp Okulu'nda düzenlenen mezuniyet töreninde, diplomalarını aldıktan sonra tören alanı dışında bir araya gelen yeni mezun teğmenler, yılların Harbiye geleneğine uygun olarak kılıçlarını çekip "Askerlik Yemini" etti. Türk Milletine, vatanın bölünmez bütünlüğüne ve Cumhuriyet değerlerine bağlılıklarını ifade eden genç subaylar, Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerini "Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" diyerek haykırdı.
Ancak bu geleneksel davranış, Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından disiplin suçu olarak değerlendirildi. Mezuniyet dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu, Alay Kıdemlisi Teğmen İzzet Talip Akarsu ve üç teğmen, "TSK’dan ayırma cezası" talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Tebligatla bilgilendirilen genç subaylar hakkında başlatılan bu işlem, kamuoyunda büyük tepki topladı.
Gözde Kabasakal