"100. YILDA YENİDEN LAİK CUMHURİYET"

Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Başkanı Celil Özcan, "Türkiye Cumhuriyeti, tarihin en büyük devrimlerinden biri, belki birincisidir. Bu büyük devrimin ideolojisi, Kemalizm’dir" dedi.

"100. YILDA YENİDEN LAİK CUMHURİYET"

Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Başkanı Celil Özcan, "Türkiye Cumhuriyeti, tarihin en büyük devrimlerinden biri, belki birincisidir. Bu büyük devrimin ideolojisi, Kemalizm’dir" dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
30 Ekim 2023 Pazartesi 00:00
"100. YILDA YENİDEN LAİK CUMHURİYET"

ADD Edirne Şubesi Başkanı Celil Özcan yaptığı yazılı açıklamada, Atatürk ve arkadaşlarının ilk gençlik yıllarından itibaren, kapitalizmin ve emperyalizmin güç ve zaaflarını, Osmanlı Devleti’nin son 200 yılını ve durumunu, Anadolu insanının karakterini ve yeteneklerini, yaşayarak, cephe cephe savaşarak, araştırarak, okuyarak, tartışarak öğrendiklerini dile getirerek, açıklamasında şunlara yer verdi;

"Antiemperyalist ve tam bağımsız bir Türk Devleti kurma fikri kafalarında böyle gelişti, olgunlaştı. Yol haritalarını böyle kurguladılar.  Mustafa Kemal Paşa 20 Temmuz 1920’de Hakimiyet-i Milliye gazetesi’ne demecindeki “En büyük düşman, düşmanların düşmanı, ne falan ne de filan millettir. Bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış ve saltanat halinde bütün dünyaya hâkim olan kapitalizm afeti ve onun çocuğu olan emperyalizmdir’’ sözleriyle ve 1 Aralık 1921’de TBMM’de “Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyet-i milliyece mücadeleyi caiz gören bir mesleği takip eden insanlarız.” diyerek daha yolun başında, neyle mücadele ettiklerini ve hedeflerini iyi bildiklerini ortaya koymuştu.

Türk Devrimi de, her devrim gibi karşıtının doğduğunu görmüş, etkilerini yaşamıştır, yaşamaktadır. Milli Mücadele ve kuruluş yıllarında İngiltere’nin güdümüyle çıkartılan şeriatçı isyanlarla başlatılan, zaferi Saraya teslim etme çabaları, ihanetler ve suikast girişimleriyle sürdürülen karşı devrim; Atatürk’ün erken kaybı sonrası ABD emperyalizminin ve sağ iktidarların desteğiyle Cumhuriyetimizin altını oyma eylemlerini sürdürmüştür, hayli yol aldığı da görülmektedir. O halde; yıllardır unutturulmaya çalışılan Kemalizm’i, yani Atatürkçülüğü, yani Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni anımsama, gerçek anlamıyla anlama ve uygulama zamanıdır.  Çünkü; karşı devrim bir zehirdir, panzehiri de Kemalizm’dir.

Kemalizm (Atatürkçülük); Türk milleti’nin, 600 yıl konuştuğu dilin alfabesinden yoksun, cahil bırakılmışlığına, 400 yıl boyunca “İdraksiz Türkler” (Etrak-ı bi idrak) denilerek aşağılanmışlığına, üç asır cepheden cepheye koşturularak yoksullaştırılmışlığına ve 239 yıl süren yenilgilerle ezilmişliğine karşı, 18. yüzyıldan itibaren tam 200 yıl çabaladıktan sonra, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kadını, erkeği ve çocuğuyla yazabildiği tek doğru reçetedir. Ulusumuz, o doğru reçeteyi yazıncaya kadar çok acılar çekmiş, uygulamak için de çok bedel ödemiş, çok can vermiştir.

Kemalizm; Anadolu insanının “yurdunu ve kasasını Batı’nın, vicdanını ve kafasını Doğu’nun pençesinden kurtarıp” geleceğin dünyasında yerini alma pusulası, varoluş manifestosudur.

Kemalizm; kuldan birey, tebaadan yurttaş, ümmetten millet, memalikten vatan, kadından insan, sömürgeden tam bağımsız memleket, enkazdan devlet, yokluktan varlık yaratma felsefesidir.

Kemalizm’i ırkçılıkla, faşistlikle yaftalayıp yok sayma cehaleti, Atatürkçülüğe yağmurda açılacak şemsiye gözüyle bakma gafleti, başarısı kanıtlı Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni terk edip emperyalizmin mucizevi (!) kalkınma modeli haplarını yutma dalaletidir. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; siyaset kurumunu esir alan bu cehalet, bu gaflet, bu dalalet artık son bulmalıdır diyor, en yüksek sesimizle haykırıyoruz;

Yeniden laik, bilimsel, kamusal, ücretsiz ve milli bir eğitim sistemi şarttır. Yeniden tarikat ve cemaatlerden, din istismarcısı rant baronlarından, “Din kisvesi altındaki küfür ve melanetten” arınmış bir devlet ve toplum düzeni şarttır. Yeniden şeyhülislam özentiliğinden kurtulup laik Cumhuriyet kurumu olarak görev yapacak bir Diyanet İşleri Başkanlığı şarttır. Yeniden toplumcu, kamucu ve ulaşılabilir bir sağlık sistemi şarttır. Yeniden dört denge esasına dayanan, yüksek teknolojili mal üreten, kamu ve özel sektörü üretim temelinde bir araya getiren bir karma üretim ekonomisi şarttır.  Yeniden laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti şarttır. Yeniden “Kemalist Devlet” “Yeniden Laik Cumhuriyet” şarttır."

Gözde Kabasakal

Son Güncelleme: 30.10.2023 16:34
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.