Ne yazık ki her gün yaşanan acılar bir türlü bitmek bilmiyor. Şehirlerimiz ve ailelerinin acıları yürekleri dağlıyor. Bayrağa sarılı tabutlar acı üstüne acı yaşatıyor. İnsanlarımız tedirgin ve öfkeli. Protestolar sürmekte. Ama sanırım onlar da yetersiz. Terör örgütü kurduğu tuzaklarla ve uzaktan kumandalı patlamalarla iş başında.
Bu arada Suriye’den can korkusuyla kaçanlar. Batı onları bağrına basacakmış.. Hadi canım sen de desek mi?Bunu duyan mülteciler bir süre önce Edirne sınırına yürüyerek, ya da başka yollarla erişmiş durumda. TEM’de yani kentin biraz dışında konuşlanmış . Sözüm ona Yunanistan ve Almanya kendilerini kabul edecekmiş. Yunanistan zaten kendi derdinde. Almanya ne yapar belli değil
Orada bekleyenler insanların Sayısı açıklamalara göre iki bini bulmuş. Beş yüz kadarı geri dönmüş, özel sebeplerden.
İstanbul terminali de ana baba günüymüş. Aç ve açıkta sabahlamak elbette en zor yaşam biçimlerinden biri. Bir de açlık grevine başlamışlar.
Yani tam bir insan ziyanlığı.
Ancak ne olursa olsun onlar da insan. Kadınlar, çocuklar da işin içinde.Daha insanca çözümler üretilmeli. Avrupa katı tutumundan vaz geçmeli, kanısındayım. Kıyıya vuran çocuğun görüntüleri bile acıma duygusunu ve vicdanları uyandırmadı mı?
Ülkemizin başında bin bir dert var. Bir de binlerce mülteciyle mi uğraşsın.
Aklımın ermediği bir nokta da mültecilerin Arap ülkelerine neden göç etmedikleri. Çünkü onlar hem ırkdaş, hem dindaş.
Edirne ne yapsın, ne yapabilir bu denli insanı? Kentin nüfusu bile onlar kadar değil. Bir de yağmur yağarsa neler olur kimbilir.
Artık geride kaldı bunlar. Virüs ortalığı sildi süpürdü. Can almayı dünya çapında sürdürmekte. Bu evrensel boyutlu salgın ülkemizi de etkiledi elbet. Kurallar belli, uyması gerekenler de belli. Nalet virüse yol açmak (bilerek ya da bilmeyerek) insanlık ayıbı olmalı. Baksanıza okullar bile açılamıyor. Gerekli önlemler alınırsa belki açılacak. Bunu da zaman ve önlemlere uyum belirler..
AK BEKLENTİ
Kapılar artık gıcırdamıyor dargınlığa
Zaman uykusu bölünmüş ağaç
Tersyüz ceketlerden sarkan ipleriyle
Yıkık duvarlı kumrular tiplemesi
Lodosa
Başını çarpan çarşılar
Bedestenin kapısı aralayan morumsu
İlk lalenin yaz akşamına perde
Apartman özlemine lila ağlayan
Kaval
Ve leyleğin “lak-lak” ömründe göç
Aşka tutuşan ak beklenti
N.T