Tarım Arazilerini Koruma Kurulu'nda son yapılan genelge ile kurulda iki kişinin verdiği kararla tarım alanları enerji ve yol yapımına izin verileceğini ifade eden Akgün eskiden 9 kişiden oluşan kurulda 6'sının onayıyla kararların alınabildiğini söyledi.
Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün tarım arazilerinin amaç dışında kullanımı konusunda yaptığı açıklamada, “ Her geçen yıl tarıma elverişli yerler talan ediliyor. Bir kısmı konuta bazıları ise yol ve fabrika yapımına açılıyor. Daha önceleri Tarım Arazileri Koruma Kurulu'nca tarım alanlarının amacı dışında kullanılma kararı üçte iki çoğunlukla yani 9 üyeden 6 kişinin oluruyla alınabiliyordu. Bu yayınlanan genelge ile değiştirildi. Şimdi 9 üyeden ikisinin oluru ile tarım alanları enerji tesisleri ve yol için kullanılabilecek. Bu karar daha sonra konuta ve diğer tesislerin yapımına dönüştürülebilir, o konuda endişeliyiz. Bu önemli kararlar kanun hükmündeki kararlarla alınıyor. Bu konuda itiraz yolu kapanmış oluyor. Gün geçmiyor ki, tarım toprakları üzerinde bu tür kararlar alınmasın. Toprak gittiği zaman geri dönmesi mümkün Tipobet değil. Bir evrimli toprak ancak yüz yılda meydana gelebiliyor. Örnek vermek gerekirse Edirne'nin verimli arazisi üzerinde kurulan binaların kaldırıldığını düşünelim. Yerindeki toprağı ekebilecek duruma getirmek çok zor. Topraklarımızı gözümüzü korur gibi korumalıyız. Bazı yayın organlarında spot olarak tarımla toprakla ilgili yayınlar var. Bu kararlardan sonra onların da hükmü kalmıyor. O yığınları kaldırsınlar. Verimli araziler elimizden çıkıyor. Bu konuya çarpıcı örnek Silivri ilçesinde yaşandı. Silivri Belediye Başkanı toprakların işgaline büyük tepki gösterdi. Başkan halkı ve meclis üyelerini de yanına alarak alınan kararın yanlış olduğunu kamuoyuna duyurdu. Her yerde böyle tepkilerin olması gerekir. Böyle tepki gelmesi sonucu kararların daha çabuk çıkarılması için böyle tarım arazilerinin işgali için yasal kolaylıklar getirilmiş.” dedi.
“OZAN, 'BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAKTIR' DEMİŞ”
Ünlü Türk Ozanı Aşık Veysel'in dizelerinde “Benim sadık yarım kara topraktır” diye toprağa verilen önemi vurguladığını belirten Akgün, “Biz bu anlayışla canımız gibi evladımız gibi toprağımıza bağlıyız. Ben buradan bir kez daha seslenmek istiyorum. Elimizdeki topraklar bir daha geri dönmemek üzere elimizden gidiyor. Bu konulara çiftçilerimiz çok dikkat etmeli oyuna gelmemeli. Zirai Araştırma Enstitümüzün arazilerine Devlet Hastanesi yapıldı. Hastane yapıldı. Allah yapan ve yaptıranlardan razı olsun. Bu tesisin orada yapılmasına neden olanları kınıyorum. Bakıyoruz hastane yanında yeni bir inşaat var. Korkarım yakında buradaki tarım alanları da konuta dönüşebilir. Yasalarda böyle kolaylık sağlandığı sürece bunun yapılması mümkün. Benim arzum şu verimli topraklar üzerinde konutlaşmayla izin verilmemeli.” dedi.
“ORGANİZE SANAYİ YERİ ÇOK UYGUN”
Edirne Organize Sanayi Bölgesi'nin yerinin çok uygun olduğunu belirten Akgün, “Bu örnek bir uygulamadır. Ot dahi bitmeyen bir yere organize sanayi yapıldı. Bu sanayi bölgesinin yerini belirleyenler gerçekten toprağın kıymetini bilen kişilermiş. Eski yerleşim alanlarına bakıldığında binalar tarıma elverişli olmayan genellikle bayır yerlerde yapılmış. Trakya'da köylerimiz bayırların çevresine genellikle yüksek yerlere kurulmuştur.” dedi
“EDİRNE'NİN ARDI DA BAĞLAR SINIR ÖTESİNDE KALDI”
Edirne çevresindeki bağları belirtmek için “ Edirne'nin ardı da bayler ( Bağlar) adında türkünün olduğunu, şu anda Edirne'nin çevresinde bağların yok olduğunu onların yerini konutların aldığını belirten Akgün, “Edirne'nin bağları sınır ötesinde kaldı. Bugün kilise çanının çaldığı alanlarda bağlar var. Ne yazık ki, Ezan okunan yerlerdeki bağlar yok oluyor. Komşumuz Bulgaristan'da topraklar ve ormanlar çok iyi korunuyor. Bizde olduğu gibi talan edilmiyor. Bu türküyü “Edirne'nin ardı da bağlar” sözleri yerine Kapıkulenin ardı da bağlar demek gerekir. Bakıyoruz o insanlar bütan gelenek ve göreneklerini yaşatıyor. Ben gelenek ve göreneklerini yok edenleri kınıyor, yaşatanlara helal olsun diyorum.” dedi.
Emre SEDEF
31 Ocak 2018 Çarşamba 10:04