İL GENEL MECLİSİ'NDE İTHALAT DÜELLOSU

    Edirne İl Genel Meclisi Ağustos Ayı Toplantıları başladı. Mehmet Geçmiş Başkanlığı'nda toplanan İl Genel Meclisi Toplantısı'nda gündem dışı söz alan İl Genel Meclisi CHP Grup Sözcüsü Erdal Akgün, hayvancılık ve tarımda gümrüklerde vergi indirimine gidilmesine ve tarım politikalarına tepki gösterirken, İl Genel Meclisi AK Parti Meclis Üyesi Mustafa Suiçmez, bunların yeni uygulamalar olmadığını yıllardan beri devam ettiğini söyledi. 
‘'AKGÜN: İŞSİZLİĞİN EN BÜYÜK SEBEBİ, TARIMDAN KOPARILAN İNSANLARDIR'’
Edirne İl Genel Meclisi CHP Grup Sözcüsü Erdal Akgün, ithalatta vergi indirimi konusunda tepkiler göstererek; ''Özellikle tarımla ilgili konularda Ramazan Bayramı'nda başlayan kötü gidiş, yeni Tarım Bakanının gelmesiyle devam ediyor. Ben önceki Tarım Bakanımızla ilgili gerçekten baya serzenişlerde bulunmuştum. Ben bu olayların Tarım Bakanından kaynaklandığını düşünüyordum ama böyle değilmiş. Yani tarım politikası bir anlamda bir siyasi anlayıştan ve bir partiden kaynaklanıyormuş. Bugünkü Tarım Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba ile organize sanayide başkan vekilliği yaptığım dönemde 3-4 toplantıda bulunmuştuk. Yeni Tarım Bakanımızın Ahmet Eşref Fakıbaba olmasından dolayı mutlu oldum. Yine ne kadar tarım dışı olsa da, merhametli bir insan olduğuna inanıyordum. Alınan o kararlardan vazgeçeceği, geri adım attıracağı, hükümete baskı yapacağı kanaatindeydim. Ama daha çok canımızı acıtan kararların altına imza attı. Hemen alınan kararlar neticesinde özellikle hayvancılıkla ilgili hayvan borsamızda bir düşüş yaşandı. Ama marketlerde ne parça etler de, ne kıyma da hiçbir düşüş yok arkadaşlar. Bu tarım kesimi bu kadar zorlanırsa, bu şehirlerdeki kötü gidişata, işsizler ordusuna insanlar eklenecek. Türkiye'deki işsizlik oranının yüksek olmasının en büyük sebebi, tarımdan koparılan insanların şehir merkezlerinde, özellikle metropollerde iş bulamamasıdır. Bu insanlar tarımdan ve hayvancılıktan koparılmamalılar. Artık tarım kesiminin üzerine oynanan oyunlar, gün gibi ortadadır.'' dedi.
‘'AKGÜN: BÜYÜK SERMAYEYE NASIL DİRENEYİM?''
    Akgün, eskiden çiftçinin tarlasına sahip çıktığını büyük sermayeye karşı direndiğini ancak şimdi direnemediğini dile getirerek; ''Buğdayda, arpada, mısırda yüzde 145 olan gümrük vergileri, yüzde 35-40'lara düşürüldü. Bosna gibi ülkelerden ithal edersen 0 gümrük vergisi ödenecek. Bosna'da üretilen buğday Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan insanların sabah kahvaltılarına yetmez. Bu neden böyle yapılıyor, anlayabilmiş değilim. Bu şekilde alınan yanlış kararlara artık bir dur demek gerekiyor. Bizim muhalefet olarak bu konuda gereğini yaptığımız kanaatindeyim. AK Parti Meclis Üyesi arkadaşlarım, ne olursunuz sizde yapın. Tarım Bakanı gelecekmiş, gidin siz yapın. Siz yapmazsanız ben mi yapayım yani isterseniz yatıyım Tarım Bakanının önüne. Bizi toz ettiniz, mahvettiniz diyeyim. Bir şeyler yapmak gerekiyor. Geliyor büyük sermaye burada tarla alıyor. Önceden bu kolay değildi. Çünkü Ecevit, Özal, Erbakan, Demirel üreticiyi zengin yapmıştı. Toprağımıza sahip çıkıyorduk. Çiftçinin tarlasını çiftçi alıyordu. Ben nasıl direneyim büyük sermayeye.'' ifadelerini kullandı. 
‘'SUİÇMEZ: BU YENİ BİR OLAY DEĞİL''
    İl Genel Meclisi AK Parti Meclis Üyesi Mustafa Suiçmez, bunun yeni bir olay olmadığını yıllardan Marsbahis beri Toprak Mahsulleri Ofisi'ne bu tarz yetkiler verildiğini söyleyerek; ''Bu yeni bir olay değil. Belki 20 yıldan beri her yıl bütün hükümetler Toprak Mahsulleri Ofisi'ne Bakanlar Kurulu kararıyla bir takım yetkiler verir. Nasıl Sivil Toplum Örgütleri'nin Genel Kurulları nasıl yönetime tepki veriyorsa aynen bu da böyledir. 2012 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi'ne 800 bin ton sıfır gümrüklü buğday yetkisi verildi. 1 ton dahi buğday getirmedi. 2014 yılında ülkenin genelinde kuraklık olmasından dolayı bu rakam 4,5 milyon tona çıktı. Bakanlar Kurulu, Toprak Mahsulleri Ofisi'ne bir sıkıntı olursa sen bu yetkiyi kullan, dedi. O sene kuraklık olmasına rağmen sadece bu yetkinin yüzde 30-35'i kullanıldı. Bugün açıklanan bu kararnamede Toprak Mahsulleri Ofisi'ne verilen 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır, buğday yetkisi kullanılacak diye bir kural yok. Toprak Mahsulleri Ofisi devletin bir organıdır, bu yetkiyi almıştır. İhtiyaç olduğu zaman kullanacaktır.'' dedi.
    ''SUİÇMEZ: SIFIR GÜMRÜKLÜ HAYVAN VE ET GİRİŞİ YENİ BİR ŞEY DEĞİL''
    Suiçmez, hayvancılık konusunda da sıfır gümrüklü hayvan ve et girişinin yeni bir olay olmadığını yıllardan beri devam ettiğini belirterek; ''Hayvancılık konusuna gelecek olursak, Türkiye'de hayvancılık konusunda 1995 senesinden beri ithalat devam etmektedir. Burada ülkeler değişebilir, kategoriler değişebilir. Sıfır gümrük meselesine gelelim, en son Et ve Süt Kurumu önüne. Hatırlarsanız, 3 ay önce Et ve Süt Kurumu'nun elinden bu yetki alındı, şahıslara verildi. Yüzde 25-35'e indirildi. Ondan sonra ciddi bir tepki gösterildi. İkinci bir kararla, 2 ay önceki uygulamanın aynısı geri geldi. Yetki tekrar Et ve Süt Kurumu'na verildi. Zaten 2 yıldan beri bu uygulama devam ediyor. Yani bu sıfır gümrüklü hayvan girişi, et girişi devam ediyor. Bu yeni olan bir şey değil. Dün geldi, bugün borsa fiyatları düştü, yandık, bittik, kül olduk gibi bir şey söz konusu değil. Borsayı biz takip ediyoruz. Kuzunun fiyatları ortada, dananın fiyatları ortada, ineğin fiyatları ortada. Keşke farklı şeyler konuşabilsek burada. Tarımın gerçek politikası nedir diye. Gezsinler köylerde, fiyatlardan bir kişi şikayetçi mi söylesinler bana.'' ifadelerini kullandı.
    ''AKGÜN: SÜT PARA YAPMADIĞI SÜRECE, TARIM ASLA YETERLİ DURUMA GELMEZ''
    Bunun üzerine tekrar söz alan Akgün, '' Ben asla et para yapmadı demedim, demem de. İnsanların karşısına doğru şeylerle çıkmamız lazım. Benim hayvancılıkta savunduğum bir şey var. Süt para yapmadığı sürece, et ne kadar para yaparsa yapsın hayvancılık Türkiye'de asla yeterli duruma gelmez. Bütün dönemler içinde baktığımızda hayvancılıkta açık verdiğimiz zamanlar hep sütün yerle bir olduğu zamanlardır. Bu çok uzun yıldan beri, belki de 5 yıldan beri süt gelirlerimiz çok kötü. Yani yem giderlerine, veteriner giderlerine yetmiyor.'' dedi.