Biyogüvenlik Kurulu tarafından, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği'nin başvurusu üzerine genetiği değiştirilmiş 3 soya ve 1 mısır çeşidinin hayvan yemlerinde kullanılması onaylandı. Kurulun konuya ilişkin kararlarının Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından açıklamalarda bulunan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Türkiye'nin GDO'lu soya ve mısıra kesinlikle ihtiyacı olmadığını, kendi soya ve mısırının üretimini yapabilecek kapasitede olduğunu belirtti.
''TÜRKİYE'DE ÜRETİLEN SOYA VE MISIRDA GDO YOK''
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Türkiye'de üretilen mısır ve soyada GDO'nun olmadığını belirterek; ''Türkiye'de üretilen soya ve mısır yetmediği için ithalat yapılmaktadır. Aslında Türkiye'nin ithal soya ve mısıra ihtiyacı kesinlikle yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bunlar kesinlikle ithal edilmeyecek Türkiye'de üretimi yapılacaktır. Yem sektöründe soya ve mısıra ciddi talep var. Soyanın yüksek proteinli olması, tavuk yetiştiriciliğinde yem yapımında önemli bir yere sahiptir. Türkiye geçtiğimiz yıl 2 milyon ton soya ithal etmiştir. Karşılığında bir milyar dolara yakın para ödemiştir. Mısırda Türkiye 2004 yılına kadar net ithalatçı bir ülkeydi, bir milyar doları aşan ithalat hacmi vardı. Mısırda uygulanan prim politikasıyla ithalat miktarı azaldı. Yerli üretim Türkiye'ye yeter hale geldi. Ancak dünyada fiyatlar daha ucuz. Dünya üreticileri düşük fiyatla akaryakıt, gübre, ilaç kullanıyorlar. Arazileri büyük, sulama imkanları var. Depolama imkanları var. Devlet destekleri fazla. Bu yüzden maliyet oldukça Sekabet düşük. Bizim rekabet etmemiz için nitelikli tarım politikalarına ihtiyacımız var.'' dedi.
''ÇİFTÇİNİN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR''
Türkiye'nin artık üreten bir ülke olması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Gaytancıoğlu; ''Bir üründe GDO olup olmadığına ve Türkiye'de kullanılıp kullanılmamasına, insan sağlığına, hayvan sağlığına zarar verip vermediğine Biyogüvenlik Kurulu karar veriyor. Bunların izin verdiği çeşitler ithal ediliyor. Ancak ne kadar izin verse de kötü amaçlı kişiler bu izin verilen çeşitlerin dışında da Türkiye'ye ürün sokuyorlar. Bu konuda çok şikayet var. Kaldı ki Türkiye'nin GDO'lu mısıra ve soyaya ihtiyacı yoktur. Şu anda dünya GDO'suz ürünleri talep eder duruma geldi. Çünkü GDO'lu ürünler genetiği değiştirilmiş ürünler. İnsan geninden, hayvan geninden, bitki türünden birbirine olan transferi sağlar, üçüncü türe geçişi sağlar. Mesela mısır koçanında kurt var. Bir farenin geninden mısıra gen aktarımı oluyor. Mısırın koçan kurdundan kurtulmasına neden oluyor ama farenin de etkilendiği olumsuz dış etkenlere insanında etkilendiği görülüyor. Bir takım olumsuz etkileri olduğu tartışılıyor. Bilim GDO'lu ürünleri tartışırken biz CHP olarak GDO'lu ürünlere hayır derken AK Parti'nin ithalat rejimini değiştirmelerini yanlış buluyoruz. Türkiye'nin artık üreten bir ülke olması gerektiğini düşünüyoruz. Mısır üretiminde artış sağlanırken soyada da artış sağlanabilir. Şu anda ülkenin 2 milyon ton soyaya ihtiyacı var. Ürettiği 100 bin ton. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olduğunda çok rahatlıkla soya üretebiliriz. Hatta mısırda ihracatçı olup mısır satabiliriz. Bunun için çiftçinin desteklenmesi gerekiyor. '' ifadelerini kullandı.
Emre SEDEF
04 Ağustos 2017 Cuma 10:22