Toplum olarak gerektiğinde birleşme ,ortak hareket etme alışkanlığı bir türlü kazanamadık.
Bencillik, sadece kendi hakkımızı ön planda tutma alışkanlığınız ata sözlerimizde de yer almıştır ”Önce can, sonra canan. Benden sonra tufan.Beni sokmayan yılan bin yaşasın “özdeyişleri bencilliği yansıtan ve buna benzer onlarca örneği vardır.
Demokrasisi gelişen insan haklarına saygılı toplumlarda halk kendi çıkarlarının yanında toplumun çıkarı da dikkate alınır.
Bu durum o ülkede demokrasinin daha da yaygınlaşmasına,kökleşmesine neden olur.
Her zaman bizim hakkımızın bittiği yerde başkalarının hakkının başladığını unutmamalıyız.
Bu bencillik menfaat tutkusu toplum arasında bir araya gelip örgütlenmeyi, ortak hak aramayı da engellemektedir.
Birlik beraberlikte hareket ederek hak arama girişimleri bugüne kadar ne yazık ki bazı çevrelerce yanlış yorumlanmaktadır.
Bundan çekinen, toplun ortak işbirliğine,örgütlenmeye kuşkulu bakan insanlar haklarını arayacakları sendikalara, meslek kurumu örgütlerinde yer almaya çekinmektedirler.
Bu, topluma tanınan yasal bir hak olmasına rağmen ”Bana ne, ben öyle yerlerde görülmek istemem” anlayışı ile hareket edenler hakları zedelendiğinde de hakkını arayacak bir yer arama peşine düşüyor.
Onun için, toplumda ben anlayışı yerine ortak yararımız olan meselelerin ortak çözümü için biz olmanın, ortak hareket etmenin yararlı olacağını kabul etmeliyiz.”Bir elin nesi iki elin sesi var” sözcükleri de birlik olmanın faydasını ifade etmektedir.
Birbirine yardımda başka ülke insanlarına örnek olan, dayanışmayı seven halkımız ne yazık ki, kendi toplumunun geniş kesiminin yararına olacak konularda aynı duyarlılığı gösteremiyor.
Ülkemizde gelişen olaylar, toplum yararına olacak hakların elde edilmesinde bir araya gelmenin zorunlu olduğu gerçeğini topluma benimsetecektir.
Hakların elde edilmesinde bundan başka yöntem yoktur Demokrasi kuralları çerçevesinde herkesin bu hakkı kullanabileceğini, bunu için bir engel olmadığını unutmamalıyız.
-----------------
FIKRA
UÇSA DA, YÜRÜSE DE KEÇİ
Biri inadım inat diyen, kendi fikrinden başka kimsenin fikrini kabul etmeyen iki avcı birlikte ava çıkmış.
Bu arada dağın eteğinde bir karaltı görmüşler.Her zaman kendi görüşünde ısrarcı olan avcı arkadaşına, gördükleri karaltının keçi olduğunu iddia etmiş.
Arkadaşı ise bunun kartal olduğunu savunmuş.Kartaldı,keçiydi iddiası sonrası gördüklerinin ne olduğunu anlamak için birisi tüfeğini ateşlemiş.Bu sesi duyan kartal havalanmış..
Bunu üzerine gördüklerini kartal olduğunu savunan avcı arkadaşına:
“bak gördün mü keçiymiş” demiş.
Kendi fikrinde ısrara devam eden diğer avcı dediğim dedik tavrına devam ederek:
“Vallahi o uçsa da keçi ,yürüse de keçi” diyerek keçi inatlığını sürdürmüş.