Bu iki kutlu günü ikizlere benzetirim hep. Biri biterken, biri başlar. Sırt sırta vermiş iki dost gibi, kardeş kardeş yaşarlar.

Zaten Ekim ve kasım ayları Trakya il ilçe ve köylerinin kurtuluş aylarıdır. Hepsini toparlayamam ama doğduğum, büyüdüğüm yer olan Vize’nin Kurtuluş bayramını anımsarım:2 Kasım.

Nerede olursa olsun tüm kurtuluş bayramlarının ayrı bir coşkusu, ayrı bir görkemi, ayrı bir güzelliği vardır. Yıllardır yaşadık, yaşıyoruz mutlulukları,heyecanı…

Ama Edirne’nin Kurtuluş Bayramı, bir başka güzel ve heyecanlı olur. Bu nedenle çevre  il, ilçe ve köylerden akın akın gelenler olur. Hem bayramı izlemek, hem de Edirne’nin güzelliklerini ve tarihini yaşamak özlemidir. Bunların en başında da elbette dünya tatlısı Selimiye gelir. Görkemiyle bütün dünyayı büyülemiş estetik yapısıyla ünlenmiş Sinan dehasının bir yapıtı.

Edirne’nin kurtuluşu demek, ülkenin kurtuluşunun son noktası  demektir bir bakıma.

Bu özelliği de ayrı ve çekici bir etken olmalı

Önce tepelerden silah sesleri duyulur. Bu düşmanla savaşımın ve onları kovalamanın simgesidir. Sonra asker komutanlarıyla şehre girer Karşılanır kurdeleler kesilir. Çiçekle ve bayraklar dile gelir sanki.Bir coşku bir alkış seli… Ardından yetkili ve ilgililerin konuşmaları ve geçit resmi. Dinmeyen alkışlar…En çok da geçen süslü püslü ve anlamlı arabalar. Ve dimdik yürüyen askerlerimiz. Gece de süren kutlamalar fener alayları ve havai fişek gösterileri ayrı bir rengi olur şenliklerin.

Bu kent için öyle şiirle yazılmış ki sayamazsınız. Bitmeyen bir depo gibi tarih kımıldar her taşın altından.

Edirne için en çok şiir yazanlardan  Edirne’nin çınarı olarak nitelendirilen Uluğ Turanlıoğlu‘dur

Sağlığında bunu kendisi de söylerdi.    

Şimdi de günün anlam ve önemine uygun olan bir şiiri

EDİRNE’DEN KARSA KADAR

Şu bomboş arsalar, şu viran evler

Bugün de bizimdir, yarın da bizim!

Serdar Ahmet’lerle hacı  İl Beyler,

Bu gün de bizimdir yarında bizim.!

İnmeyen tek bayrak, yenilmeyen er,

Sülün minareler,Türkleşmiş mermer,

Sarsılmayan iman, ölmeyen zafer,

Bu gün de bizimdir, yarın da bizim

Yosunlu taşlarda dillenen zaman,

Beyaz duvarları bayrak yapan kan,

Hasılı bu hava, bu mutlu vatan,

Bugünde bizimdir, yarın da bizim

Uluğ Turanlıoğlu

 (Tanin Gazetesi, 29 ekim 1945)

 Bu duyarlı ve oldukça uzan şiiri kısaltmak zorunda kaldığım için Hoca beni affetsin. İki güzel bayramı tümüyle kutlar: Nice bayramlara diyorum.

             

                                                                                                                                                                               

           

                                                                      

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.