Olaylar, kanlı günler acılar, kıyımlar, patlamalar ve can kayıpları…

Gel de yanma, gel de şaşkına dönme, gel de stres yapma. Hüznün harman yerinde sabahlama…

Gel de ağlama. O hale geldik işte 2024’de.

Ateş, hem de cehennem ateşi yakarak, yıkarak tetikte. Ne denli yakarsa yaksın, düştüğü yere benzemez Ülkemiz, o güzel ve yaşanası ülkemiz neredeyse gözyaşı üretiyor her gün, her saat. Yazık değil mi? Boş yere ve durup dururken yaşamını

 yitirmek, canından olmak.

2023 işte böyle geçti desek yeridir.

Suriye… bitimsiz çöl. Oradan da acı  şehit haberleri. Caniler can almayı,

 kan dökmeyi ve bu amaçla inançları kullanmayı marifet sanıyorlar. Dolduruşa gelenlerin, canından bezenlerin, piyon ya da alet olanların bir araya geldiği güruh. Neler olup bittiğini açıkça anlamak bile  zor. Artık oralardan da şehit cenazeleri gelmeye başladı. Daha  kısa bir süre önce dört şehidimizi taşıdık vatan topraklarını. Bir kez daha içten ve derinden sarsıldık. Ateş bir kez daha düştüğü yerleri cayır cayır yaktı.

2023 acılar  yılı olarak anılacak sanırım.  Korona nedeniyle..

Darbe girişiminin ardından  yaşanan sorunlar… Tutuklamalar, işine son vermeler haklı olarak sürmekte. Tüm dileğimiz yaşın yanında kurular da yanmasın… Suçsuz olanlar acı çekmesin.

2o24’e girmeye sayılı günler var. Bu yeni yıl barışı da getirir umuduyla karşılanacak. Yeni yıl kutlamalarını doğru bulmayanlar da var. Eh, onlar da kutlamasın desek, yanlış olur mu? Tanrı tektir, inançlar farklı olsa da tanrının tek olduğunu da düşünmek gerekmez mi? Bu cehalet düşmanlığı anlamsız ve gereksiz. Yaşamak, ama güzel ve insan gibi yaşamak. İçi dışı temiz insan gibi insan olarak yaşamak… özgürlükleri, barışı, kardeşliği sevgiyi… çoğaltmak.

Yaradılış nedenimiz bu olsa gerek.

Hadi be 2024bu beklentilerimizi duy, duy artık duy… Duy ki belki mavi yuvarlakta yaşayan insan soyu da duyar. Ömürler kalıcı değil, gidici…..

Yani ve kısaca:

 “İşte hancı ben her zaman böyleyim/Öteyi ne sen ne ben söyleyeyim…”

Ya da

 “Ömrümüzün son demi/Son baharıdır artık…”

Ve,

 “Ne gelen , ne soran var/Acı geçti günlerim…”

Şu da olabilir,

 “Akşam oldu, hüzünlendim ben yine…

Ya da,

 “Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden/Bir çok seneler geçti dönen yok seferinden… Yeter ki gün eksilmesin penceremden.

HAMİLE

Gül esintili şakayık güzeline

Kent sarısının en yüklü hamilesi

Duygularımı  sabunlayıp astım gök ipime

Son yağmur  sızıntısında

Erguvanken nisanım

 Haberin var mı Saros

Göz rengine yuvalanmış hercai

Hani annemim

Papara kokusuna uzanan elleri

Hani babamın

Hitler bıyıklarında koşturan tay

Az  önce bizim- leydiler

Rumeli türküleriyle elele

Horon çektiler

Vizeli N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.